Erden Timur Açıkladı: Galatasaray Televizyonunu Başka Kulüplere Açtı!

Galatasaray Lider Vekili Erden Timur, Nef Stadyumu Basın Toplantı Odası’nda gündeme dair açıklamalarda bulundu. Timur, “Ayrıcalık değil, adalet istiyoruz” dedi. İşte Timur’un açıklamalarının tamamı…

Timur, “Ne için bir ortaya geldiğimiz malum. En son söyleyeceğimi baştan söylemek istiyorum. Bu toplantının ana gündemi başından sonuna adalet olacak ve adalet herkes için adalet demek. Münasebetiyle kendimiz için ayrıcalık istemiyoruz. Ayrıcalık değil, adalet istiyoruz.

Bugüne kadar farklı bir formda bu bahisleri ele almak için her şeyi, datayla matematikle ele aldık. Objektif olamayabiliriz. Lakin kendi tarafımızı da bundan arındırma gayretimiz olarak bilgilere bakarak, istatistiksel olarak yorumlayarak bir şeyler yaptık. Ligin başından beri her şeyi tahlil ettik.

Hakem atamlarından, VAR atamalarına, uzatmalardan, yayıncı kuruluşun gösterim mühletlerine kadar, yayıncı kuruluşun tribünden atılan yabancı maddeyi gösterme standardına kadar tahlil ettik.

Analizlerde VAR ve AVAR atamaları var. Fenerbahçe lehine 4, 1 sefer da aleyhine yapılmış. Galatasaray’da VAR diye bir şey kelam konusu olmamış. Biz VAR odasının varlığını Kayserispor maçında gördük. O kararda da VAR’a gitmeye gerek kalmadan kararın yanlışsız olduğunu gördük.

Bizim maçlarımızda Kayserispor maçı öncesinde 2 hakem üzerinden gidilmiş. Alper Ulusoy ve Hakan Ceylan. Alper Ulusoy’u 6 saniye kararıyla tanıyoruz. Rakiplerimize baktığımızda bu türlü bir şey kelam konusu değil. Demek ki bu iki hakem verilen talimatları istenen halde gerçek yerine getirmişler ki bu başarılarından ötürü tekrar tekrar misyonu teslim almışlar. AVAR atamalarında 9 maçın 5’ine birebir hakem atanıyor. Burada da demek ki bu hakem VAR’a atanan 2 hakemden daha da yeterli direktiflere uymuş ki onu daha çok bizim maça vermişler.

Bunun net bir kurgu olduğu bariz biçimde ortada. Kimse bu kadar açık bir gerçeği görmezden gelmesin. Biz bu kurguyu bozar, yapanın da başına yıkarız. Bu yalnızca Galatasaray için değil haksızlığa uğrayan her kadro için. Türk futbolunun buralara gelmesinin nedeni bu. Türk futbolu bu düzenle her sene kaybediyor. Ne halde olduğumuz ortada. Kendimize de avantaj sağlandığında çıkıp tekrar söyleyeceğiz.

Hakem atamaları konusunda karşılık bulamadık. Lütfen kimse bizim zekamızı hafife almasın. Biz hakemlerden VAR yokmuş üzere yönetmelerini bekliyoruz. VAR’ın varlığından haberimiz yok esasen. Hakem atamalarındaki tutarsızlıklarda birkaç örnek vereceğim. Dönem başından bu yana 1 maç almamış, Rizespor maçımızı yönetmiş, o maçtan sonra hakemliği bitme noktasına gelmiş Ali Palabıyık bizim maçımıza atanıyor. Mete Kalkavan fotoğrafını gördük, Galatasaray’ın rakibinin formasıylaydı. Herkes her formayı giyer bu öteki bir şey.

Ama hakimin oyunu evvelce muhakkak etmesi demektir bu. Hakim görüşünü beyan ettiği durumda bile hakimin reddi sayılır hukukta. Bir hakem nasıl Galatasaray’ın rakibinin formasını giyebilir? Mete Kalkavan haydi bu türlü bir şey yaptı, neden soruşturma açılmadı? Çabucak ört bas edildi. Biz o kolları kırmasını biliriz diye açıklama yapılıyor. Bu tehdit cürmünü işleyen yönetici hakkında soruşturma açılmıyor. Bunun kusur olduğuna inanmak 10 yaşındaki çocuk bile bu biçimde avutulamaz, kandırılamaz. Bundan sonra hiçbir şeyin bu türlü olmayacağını herkesin bilmesini istiyorum. Haklı olanın bağırmasını gerektirecek bir şey yok. Burada haklılığımızı sabır ve kararlılıkla ortaya koyacağız.

Verilmeyen bariz 10 tane konum var. Antalyaspor maçındaki penaltı, tıpkı maçta Oliveira’nın aşiline basıldı, Giresunspor maçında Emre Akbaba’nın durumu gösterilmedi bile, kamera görmedi deniyor, Giresunspor maçındaki Torreira konusu, Trabzonspor maçında Seferovic konumu, rakibimizin tıpkı durumda penaltı alması, Gaziantep FK maçında Abdülkerim’in ikinci sarıdan kırmızı gördüğü durum, dünkü bizim maçımızda Ross’un yaptığı hareket bizim lehimize verildi bu karar, aslında fauldü.

Hakem VAR’a çağırıldığında izlediği konumda karnına yumruk yemiş üzere olması lazım deniyor. Bizler o yumruğu yemiş üzere hissediyoruz ekran başında. Lakin hakemler şimdi VAR’a gitmediği için o duyguyu bilmiyor. Kimse Galatasaray’ın boyun eğmesini beklemesin. Bu yapı 8-10 haftada kurulmadı. Bu süreç uzun sürecek. Yeni seçilmiş federasyon birçok şey yapmaya çalışıyor. Biz de bir yapının varlığını açıklıyoruz. Onlarla paylaşıyor. Bu yol sabır gerektiriyor. 1-2 haftada çabucak her şeyin değişmesini bekleyeceksek nasıl bir yol olduğunu bilmiyoruz demektir. Münasebetiyle bunun için kararlılık, yılmamak gerekiyor. Son 8 yılda daima konuşuluyor. Beyanat veriliyor. Bizim ne yapacağımız ve nasıl yapacağımız aşikâr. Bundan sonra çok daha farklı bir boyutta yapacağız. Birleşip, bütünleşmek gerekiyor. Her hafta, her konumda sonuç alınmasını, isyana sebep olan beşerler bu işe dayanak olan beşerler değildir. Bu uğraşın başarısız olmasını isteyenlerdir.

Icardi’nin durumuna geliyoruz. Maçın 27. saniyesinde konum oluyor. Hangi saniyede olmuş, hangi saniyede tekrar gösterilmiş diyerek tahlil ettik. Kayserispor maçında 27. saniyede konum oluyor. Hareketin akabinde 20 saniye sonra korner atışı kullanılıyor. 20 saniyede o kadar imaj nasıl inceleniyorsa tekrarı 5. dakikada gösteriliyor. En gerçek açı 9. dakikada gösteriliyor. Rastgele bir maçta bariz husus 1 dakika sonra geliyor. Fakat hakem kusuru ve Galatasaray aleyhine yapılmış bir kusur varsa çok uzun müddet sonra ekrana geliyor. Bunun sebebi en günahsız açıyı aramak. Bunların hepsi ortaya konulacak. Emre Akbaba’nın durumunu biliyoruz. Zati manzara olmadığı için VAR’a gidilmedi deniyor.

Federasyon 2 gün evvel Icardi’nin konumunu inceliyor. Orada bile kale gerisi imajı yok. Belçika’dan gelen bir yetkili duruma penaltı deniyor. Sonra penaltı kararına varılıyor. Daha sonra yakalanınca, kale ardı imajı geliyor. Kamera açıları da manipüle edilerek, idare kandırılıyor. Biz her şeyi inceliyoruz.

Kayseri maçında VAR hakemi Erkan Engin birinci kere 4 büyük maçını yönetiyor. Daha evvel büyük bir yanılgı yapmış hakem ödüllendirilir üzere 4 büyük maçına veriliyor, o da bizim maç.

Biz ne yazık ki bu dönem birçok standartsızlıklarla karşılaşıyoruz. Direktörlerin seçtiği kimi imajların kulüpler tarafından aktarıldığı çok açık. beIN Sports yetkilileri gol atan futbolcunun ailesinin olduğu locayı nereden biliyor? Yayıncı kuruluş ile VAR tıpkı manzaraları izliyor. Tartışmalı durumlarda yayıncı kuruluş merkezi aranıp imajlar isteniyor mu? Ve bunlar neden isteniyor? Manzaralar teslim ediliyor mu? Bu imajlar maçın içinde yer almıyor, özetlere eklenmiyor. Daha sonraki devam eden programlarda gösteriliyor. Maç içerisinde tekrarların zamanlaması da özetlerde yer alması da yanılgıyı masumlaştıracak hangi açıyla yayınlandığı da kamuoyu oluşturmaya yarıyor. Yayıncı kuruluş, federasyon içindeki yapı kamuoyu oluşturuyor.

VAR odası ile yayıncı kuruluş birebir manzaraları inceliyor. Yayıncı kuruluş Emre Akbaba durumunda olduğu üzere imajları hiç vermezse ya da Icardi’de olduğu üzere geç verilirse VAR karar alamıyor. Kamera imajı var ya da geç gösterilmişse inceleme yapılırken direktör hangi konumun incelendiğini görüp operatöre o manzaraları hazırlamasını söylüyor. O kadar uzman göz, kameralarda tıpkı anda birlikte inceleme yapıp bariz olan hususları birlikte görmezden geliyor. Ne hikmetse rakip ceza alanında en fazla topla buluşan Galatasaray’ın VAR’a gidecek derecede tehlikeli durumu olmuyor. Birisi bize bu kadar gözün bunu saptayamama mümkünlüğünü anlatsın. Bu iş nasıl oluyor? Burada planlanmış, birlikte hareket eden kasıtlı bir kurgu var. Türk futbolunu bezdirdiğiniz kâfi. Türk futbolunun gelişimi için her şey fark ediliyor. Her şey ortaya çıkacak. Milyonda birler olasılığında hesaplanan olasılığın 10 defa üst üste gelmesine tesadüf deniyor. Bunun ismi sabotaj!

Bunu bir savaş edasıyla yönetmeye çalışanlar var. Her noktanın içine girerek yapıp bu hale getiren beşerler var. Neyle oynuyorsunuz? Bu bir savaşsa bu savaşı ülke futbolunu düşünenler kazanacak. Gayretimiz bugün başlıyor. Bu kere anladığınız lisandan konuşuyoruz. Kıymetler için gayret edenlerle, akılla, kararlılıkla hareket edenlerle baş edemeyeceksiniz.

Evet gol performansımız eleştiriliyor. Biz de bu mevzuda öz tenkidimizi yapıyoruz. Lakin bu kadar yanılgı olmasa ne kadar gol atılırdı onu ayrıyeten hesaplamak gerekiyor. Bir maç 1-0’ken farklı, fark açıldıkça daha farklı. Sizi rahatlatacak ve karşı tarafı da daha açacak skorlara gelmemesi için çabalıyorlar zati. Ceza alanına atılan paslarda Galatasaray önder, kilit paslar önderiz. Gol beklentisinde 3.’yüz. Rakip ceza alanında topla buluşma 8. haftada da 10. haftada da 1 maç eksiğimiz olmasına karşın başkanız. Bu kadar rakip ceza alanında topla buluşan, pas atan, kilit pas atan bir kadro var ortada. Gol beklentisinde 3. düzeyde.

Ve bu kadronun hiç penaltısı olamıyor. İdman üzere herhalde rakip ceza alanında duruyor, biz de kendi ortamızda paslaşıyoruz (!) VAR’a gitme noktası da bunu açıklıyor. VAR olağanda en çok buralarda devreye giriyor. Lakin bizim maçlarımızda VAR da hiç devreye girmemiş. En fazla kilit pası siz yapıyorsunuz, yok… Bunun tutarsızlığını, saçmalığını kimse kimseye anlatmasın. Bunu nasıl çözeriz diye uğraşsınlar. Bunları denetim etmesi gereken insanların nasıl düzeltiriz diye çabalaması gerekiyor. Bir efor ortada var lakin bunun farkında olmadıkları için masaya yumruğunu vuracak sistem olması gerekiyor.

Peki ne yapacağız? Bu uğraş Galatasaray gayreti değil yalnızca. Biz haksızlığa uğrayan her kulüp için bundan sonra onlarla birlikte uğraş etmek için her şeye varız, her türlü sonuca da razıyız. İdealist insan sonuçlardan bağımsızdır. İdealist insan kelle koyar, kararlı durur. Kamuoyu ile birlikte olacak bu gayret. Taraftarımızın gücünü, dijital mecralardaki gücümüzü Türk futbolunun adaleti için seferber ediyoruz. Her hafta tüm ekiplere yapılan haksızlıklar GS TV ve tüm kanallarımızda gün yüzüne çıkacak. Türk Futbolu İçin Adalet olacak isim. Galatasaray öncü bir kurumdur. Esasen bu türlü bir uğraş tek başına yapılmaz. Yayıncı kuruluşun tüm kulüpler için yaptığı, tüm bu küçük akıllı sinsi hareketler, reji odasındaki operatörün ne yaptığından tutun da Türk futbolu için herkes istediğini orada konuşacak. Tüm kural yanılgıları gün yüzüne çıkacak. Konuşmakta zorluk çekenlerin bahislerini biz de aktaracak. Herkes Türk futbolunun kurtulması için bir ortaya gelmesi gerekiyor.

Nasıl ki Abdülkerim durumunu söylüyorsak, Ross’un durumunu da söyleyeceğiz. Artık 6 büyük lig olsun. Hepsinin önündeki en değerli mahzur bu. Bu manisi herkes bir ortada aşacağız. Bu iş sabır yolu, lütfen romantik beklentiye girmeyelim. Biz yorulmayacağız. Bu nizam 3 günde kurulmadı, 3 günde de yıkılmayacak. Bu çabada herkes bir olsun, sonuçta kararlılıkla bunun sonucu alınacak. Herkes için adalet, herkes için eşitlik. Biz bu yola çıktık, ne gerekiyorsa boyunsa boyun vereceğiz. Biz bunu savaş olarak görmüyoruz lakin o denli görenler için söylüyoruz, korkun, korkun!

Şu şu bireyler diye delilli ispatlı saptadığımız her kişinin ismini ifşa edeceğiz. Evvel kendin adaletli olacaksın. Yüzde 100 saptamadığın şey olmaz. Yalnızca basın yoluyla değil. Bu sistem büsbütün değişsin diyoruz. Bu bir kulübün istemesiyle olmuyor. Buradaki sıkıntı kamuoyu gücü. Her taraftarın bunu istemesi lazım. Onun için bugüne kadar tüm hususları zati teslim edeceğiz. Sonuca gidilmezse, hareket boyutu olacak. Formüllerin geliştirilmesi lazım. İngiltere ve Almanya’nın çok hoş bir VAR sistemi var. Orada mefkureye yakın halde oluyor. Teknoloji bu sonuçta. Orayla anlaşılabilir. Kulüpler Birliği’nde tartışılıp, hiçbir aksiyon alınmıyor. VAR hakemi yetersiz deniyor, bize ne? Bizim hakkımız yeniyor. Ben stadımda ışığım yanmıyor, ışıksız oynayalım diyor muyum?

TFF’deki irtibatta bunları motamot anlattık. Sıkıntıların sebeplerini anlattık. Raporları ileteceğiz. Temel husus teşhis. Tahlilleri daima uzun vadeli. Efor var mı, var. Kusurlara evet deme var mı, var. Bunlar çok kıymetli. Federasyon idaresinin bu işi yaptığını düşünsek direkt söyleriz aslında. En azından isimleri bilmiş oluruz. Fakat derin bir yapı var. Belirli adımlar atılacağını söylediler. İzleyip, takipçisi olacağız

Riva ziyaretinde Murat Ilgaz’ın istifasını katiyetle istemedik. Bu VAR atamalarını yapan kişi olduğu için Murat Ilgaz’ın ismi zikredildi. Lakin Galatasaray büyük topluluk. Galatasaray masaya vurursa vezir için şah için vurur.

Daha yeni başlıyoruz dedik. Hiçbir kulüp ismi vermedik. Çok fazla şey demeye gerek yok. Kabahat mahaline birinci katil masraf derler ya… Biz açıklamamızı yaptık, onlar da sahiplendi. Onlar da kendilerini biliyorlarmış.

Geçen haftaya kadar son 5 dönemde en fazla deplasmana gitmiş, büyük kulüplerle en fazla karşılaşmış olmasına karşın en yeterli başlangıcı yapmış Galatasaray. Bu kadar yeterli şey varken yalnızca gol konusunun yazılması da kurgu zati.

Buradaki hususların hepsinde Yusuf Günay gerekli her şeyi yapıyor. Eksik olsaydı onları da söylerdim. Ben eyyam yapmam. Bu hususlarda yansılarını lisana getiriyor. Lakin buradaki tahlil bu formda değil. Bir periyot bu yollarla her kulüp kendisine yarar sağlamıştır. Mesela Ümraniyespor’a da çok büyük haksızlık yapılıyor. Esasen tümden baktığınızda Anadolu gruplarına haksızlık var. Problem Yusuf Bey’in reaksiyonu değil. Burada bir yapılanma var. O yapılanma için çaba edilmesi gerekiyor.

Çoğunluğu yabancı hakem olduğunda çözüleceğine inanıyorum. Bir defa bu şey hakem eğitiminden başlıyor. Biz de eksiklik yapıyoruz. Hakemlik kalitesinde eksiklik olması o hakemin ferdî olarak üstüne gidilmesini gerektirmez lakin sistem eleştirilebilir. Yüzde 70’ini yabancı hakem yaparsınız. 10 yıllık hakem eğitimini planlarsınız. Yabancıların sağladığı kalite artışıyla bu sefer cam üzere aşikâr olacak. Yıllar sonra Türk hakemlerin yetişmesi ile yabancı hakem kalmayacak.

Bazı kulüp yöneticileri ile görüşmeler oldu. Bundan sonra da hepsi ile olacak. Herkes buradaki samimiyeti görecek. Manipüle edilmeye de çalışılacak doğal ki. Zira istediğimiz şey çok büyük. Görüştüklerimiz bizimle bir arada olduklarını söylediler. Zira burada canı yananların sayısı çok, çıkar sağlayanlar az. Bundan sonra çıkar sağlayanlar düşünecek.

Seyit Onbaşı’ya kaç para versen o kadar kilo kaldırabilir? Ya da Seyit Onbaşı’ya yarın dünyanın en tanınmış insanı olacaksın desen kaç kilo kaldırabilir? Fakat hiçbir dünyavi çıkarla kıyaslanamayacak memleket sevdası için vatanı için bunu başardı. Münasebetiyle Biz Seyit Onbaşı’yız arkadaş!

Kayrılan kulüp Adana Demirspor mutlaka değil. Uğraşını veriyor, haksızlığa uğradığı birçok husus da var. Kayrılan kulüp apaçık ortada. 1. sırada Fenerbahçe var.

Yapılanlar yanlışsız şeylerdir. Fakat hırsız içerideyse istediğin kadar şey geliştir olmaz. Yapılanlar doğrudur, her vakit her türlü uğraşa saygılıyız ancak bu yapının farkına varılması lazım. Bu nizam değişmedikçe sorun çözülmeyecektir.

Yönetim şurasındaki muhatap olduğumuz lider ve yardımcılarını kastediyorum. Ben bireyleri ayrıştırmıyorum. Ne düşünüyorsak, onu söylüyoruz. Daima muhatap olduğumuz insanların gayreti var. İçerideki yapı arka niyetli. Bu yapıyı da bulup, çıkarması gereken idare şurası. İdare konseyi ile görüş ayrılığımızsa ‘şunları şunları düzelttik’ diyorlar fakat bu türlü bir şey yok. Bizim puanlarımızı kim verecek? Bu yapının berbat ve arka niyetli olduğunda hem fikir olunması gerekiyor. İdare şurası âlâ niyetli diye bekleyecek değiliz” dedi.