Hatay’da yıkılan hastaneler ve yaşanan trajediler, sorumluların hesap verip vermediği sorusunu gündeme getiriyor. Birgün’den İsmail Arı’nın haberine göre Eski İl Sağlık Müdürü Mustafa Hambolat, bu süreçte dikkat çeken isimlerden biri. Depremde yaşanan kayıplara rağmen, sessiz sedasız görevine geri dönen Hambolat, şimdi de Ankara’da kritik bir pozisyonda.
YIKILAN HASTANELER VE KAYBEDİLEN HAYATLAR
6 Şubat 2023 depreminde Hatay’ın Antakya ve İskenderun ilçelerinde bulunan devlet hastaneleri yerle bir oldu. Sadece İskenderun Devlet Hastanesi’nin A Blok’unda 72 hasta ve sağlık çalışanı hayatını kaybetti. Raporlarda, hastane binasının yıllar öncesinde çürük olduğu vurgulandı. Prof. Yunus Doğramacı, 2021-2022 arasında başhekim olarak, binanın depreme dayanıksız olduğunu defalarca dile getirdi. Ancak dönemin İl Sağlık Müdürü Hambolat, hastanenin kapatılmasının tepki çekeceğini belirterek harekete geçmedi.
ÖZEL HASTANELERDEKİ DURUM DA FARKSIZDI
Deprem sırasında Hatay’daki Özel Defne Hastanesi’nin yoğun bakımında ölüme terk edilen hastalar, üç gün boyunca karanlıkta ve soğukta hayata tutunmaya çalıştı. İstanbul’dan gelen gönüllüler, aralarında bir bebek de bulunan 14 hastayı buldu. Ancak 8’i kurtarılamadı. Benzer bir durum, Antakya’daki Özel Doğu Akdeniz Hastanesi’nde de yaşandı. Hastane hafif hasarlıydı, ancak yetkililer hastaları terk etti.
SORUMLU MU? SİYASİ KARIYER PEŞİNDE Mİ?
Mustafa Hambolat, bu süreçte Hatay İl Sağlık Müdürü olarak görev yapıyordu. 14 Mayıs 2023 seçimlerinde AKP’den milletvekili aday adayı olmak için istifa etti. Aday gösterilmeyince, sessiz sedasız Sağlık Bakanlığı’ndaki görevine döndü ve Ankara’da başhekim yardımcısı olarak atandı. Hambolat, Menzil Cemaati mensubu olduğu iddiaları ve bu cemaatin korumasında olup olmadığı yönündeki soruları yanıtsız bıraktı.
SORUŞTURMALAR VE CEVAPSIZ SORULAR
Deprem sonrası Hambolat hakkında birçok suç duyurusu yapıldı. Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı, Sağlık Bakanlığı’ndan soruşturma izni istedi ancak sonuç açıklanmadı. Hambolat, bu süreçte sadece savcılığa bilgi verdiğini belirtti. Ancak sorumluluklarının boyutu ve sonuçları hala tartışma konusu.
Deprem felaketi sonrası yıkılan binalar ve kaybedilen hayatlar, kamu görevlilerinin sorumluluğunu yeniden gündeme taşıyor.